IŞILDAK’TAN AİHM’YE BAŞVURU


​Ankaralı Genç Siyasetçi Muratcan Işıldak, Almaya Parlamentosunun 2 Haziran'da aldığı ve büyük tepkilere neden olan Ermeni Soykırımı kararının iptali için, Alman yargısına başvuruda bulundu. Başvuru sonucunda  gelen olumsuz karar neticesinde Işıldak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine konuyu taşıma kararı aldı ve Almanya'nın Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne taraf olduğunu belirten dilekçe ile başvuruda bulundu.

''EVRENSEL HUKUK İLKELERİ İHLAL EDİLDİ''

Muratcan Işıldak, Almanya'nın Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne taraf olduğu belirtilen dilekçede, Almanya Anayasasının 25. Maddesinde de devletler hukukunun yasalardan üstün olduğu hükmünü içerdiği belirtildi. Dilekçede, "Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 6. maddesinde soykırımın ancak mahkeme kararıyla tespitinin yapılabileceği hususu dikkate alındığında yargı kararı olmaksızın yasama organı tarafından çıkarılan yasa, açık ve bariz yetkisizlik nedeniyle yok hükmündedir" ancak verilen karar Hukukun üstünlüğü noktasında düşündürücü bir karardır diye belirtti.

"AİHM KARARLARI VAR"

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi'nin 15 Ekim 2015 tarihinde açıkladığı İsviçre kararında da, soykırım suçuyla ilgili net ifadelere yer verildiği belirtilen dilekçede, 27510/08 sayılı kararda böyle bir suçun varlığına ancak eylemin yapıldığı ülkenin yetkili ceza mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi (Lahey Adalet Divanı) karar verebileceğinin belirtildiği ayrıca yine bu kararda, parlamentoların, hükümetlerin, akademik kuruluşların 1915 olayları hakkında soykırım kararı veremeyeceğinin de net bir şekilde ifade edildiğinin de altı çizildi. Muratcan Işıldak ; 'Soykırım Sözleşmesi'nin girişinde yer alan hüküm soykırım suçunu 1946 tarihi itibariyle kabul edilen bir suç olduğunu ve devletlerin soykırım suçuna ilişkin bu sözleşmeyi yaparken bunu değerlendirecek sözleşme hükümlerini kabul ettiklerini ortaya koymaktadır. O halde Türkiye Cumhuriyeti'nin soykırım sözleşmesine bağlı olarak, hukuken sorumlu tutulmasına imkan bulunmamaktadır. Hukuki sürecin takipçisi olacağım ve sonucun Türkiye Cumhuriyeti lehine olacağından şüphem yok, diye konuştu.

 

 

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar